22 Şubat 2013 Cuma

Aynı hisler

ne olduğunu bende anlamadım ama soğuk bir telefon konuşmasından sonra gene aynı hisleri tattı kalbim bir daha. tekrar tatmayı istemediğim o acıyı, soğuğu ve sessizliği. bir daha hem de. en çok korktuğum şey...

aklıma "bir daha mı?" diye dank etti. bir daha mı yaşayacağım bunu? ilk ilişkimde olan ve beni hayattan koparan hisler geri mi geldi dedim. her şey belirsiz her şey sakin benim aksime. çözemedim. hayır mı diyorum kendi kendime cevabını veremeyeceğimi bilsem bile. hayır mı acaba?

neyse...


18 Şubat 2013 Pazartesi

yakalanmak!?

iyi geceler blogırlar blogdaşlar. çok fazla bişey yazmıcam ama olayın özü şu ki dün akşam sevgilimden gelen msj beni sarstı. sevgilimin anne babası şuan onun yanındalar. benim yarım akıllı sevgilim de fotoğraflarımızla ne yapıyosa artık bilemedim ama annesi benim onu öptüğüm bi fotoğrafımızı görmüş. nası oldu bu olay diye soracak olursanız ben de bilmiyorum. sadece bunu söyledi. benim de içime dert oldu şu sıralar. bişey yok dese de annesi sormasına rağmen (o panda mı??) bişey yok dedi geçiştirmiş. msj üstüne msj attım ama bişey yok iyiyiz falan dedi ama içime sinmedi. anne ve babası az çok durumdan haberdar gibiler zaten. bi kaç olay olmuş tabi bilmelerini sağlayacak. beni de iyi tanıyolar gidip geliyorum sürekli annesi babası varken. telefonum da annesinde var. geçiştirdim dese de annesi babası bu durumu gördü mü net olarak, gördülerse de sonrası ne olacak bilemedim. bilemiyorum da. sevgilim salağım bişey yok diyip duruyo ama bakalım ilerleyen günlerde annesi beni ararsa falan diye çok korkuyorum. öle işte.

13 Şubat 2013 Çarşamba

mini mini mimler vol. 4'tü galiba kaç oldu bilmiyom

blogırlar blogdaşlar hoşgeldiniz sefa geldiniz ;) yazıcak şeyler birikti a dostlar. tabi öncelikli olarak bir mim furyası var onu da yazmadan geçmeyelim istedim ;)

haydi bism :D

1-) Blog yazmaya neden başladınız?

haaah işte bu işler karışık işler. özet geç piç diyosan 1 e bas yok asıl hikaye ne diyosan 2 ye bas müşteri temsilcisi olan anama bağlanmak ve azar işitmek istiyosan telefon adres bırak :D neyse özet şu ki blogır biriyle çık. çıkarken blog olayına accık özen. sonra ayrıl. sonra bi blogırla dost ol ki o kendini bilir ;) sonuç itibariyle arkadaş olduğum blogırın blogundan etkilenerek yazamaya başladım. tabi özenmekten daha önemli bir nedenim vardı: hayatımı hep bir yere yazmak istemiştim. günlük gibi değil ama bi şekilde anlatmak istiyordum ve işte burdayım ;)

2-) Adınızı seviyor musunuz? Sevmiyorsanız ne olsun isterdiniz?

adımı seviyorum :) daha önce bu isim mevzusu çok olay olmuş. önce Utkan koymak istemiş annem. dedemin yorumu iste "o ne le öle unutkan der gibi" demiş ve isim çort olmuş :D 2. olarak ablama sormuşlar o da Güneş olsun demiş. o da biraz zamana göre çok "moderin" kaçmış ama sonunda bi isim bulmuşlar tabi. ben bu 2 ismide sevdim tabi ;)

3-) Asla yapmam dediğiniz bir şey var mı? Varsa nedir?

asla yapmam dediğim bişeyler vardı önceleri ama işte bu durum büyük konuşma olayına giriyo ve hep başıma geliyodu. şuan için yok yani büyük konuşmuyorum bacım ben :D

4-) Dünyada en çok görmek istediğiniz yer neresi?

valla beni tanıyan bilir ki italya tek aşkım ve ben onu başka bi ülkeyle aldatmam <3 pizza makarna ve gece hayatı öeeeh dedirtiyor insanı :) o yüzden italy bebeğim aç kollarını sar boynuma üşüdüm üşüdüm... :) p.s. öeeh böğürtüsü sevinme anlamına geliyo yanlış anlaşılmasın ;)

5-) Sizi en çok ne mutlu eder?

valla çok çok şeyler mutlu eder beni ki şimdi kaçını sayayım. bi bucket list oluşturmaya başladım zaten onlardan bikaçını gerçekleştirsem bile ölürüm mutluluktan heralde. genel olarak yemek ve uyku tabi bi de seks :D

6-) Bir fırsatınız olsa en çok kiminle tanışmak isterdiniz?

valla RİHANNA'ma can gurban. onunla tanışmayı çok istiyorum. zaten tanışıcım artık bugün kesinleşti :D hoh :D tabi bi de oyunculuğunu çok beğendiğim merly streep ve julia roberts'la tanışmayı çok isterim.

7-) Hayattaki amaçlarınıza yavaş yavaş ulaşabildiğinizi düşünüyor musunuz?

valla hayattaki amaçlarıma ulaşma konusunda pek bi durum yok şuan için. daha öncesi ise evet bi kaç tane oldu ve devamını da olucak diye bekliyorum. accık üşengeçim de kendileri olsun diye bekliyorum ;)

8-) Hangi burçsunuz? Burçlara inanıyor musunuz?

valla ikizler burcuyum :) burcumu severim ya ama bişeylerden çok çabuk sıkılması konusunda pek bi dertliyim :D ve evet işte başta ölüp biten ama sonra sıkılan kişi benim vurun beni :D

10-) Bir arkadaşınız size ne yaparsa bir daha onunla konuşmazsınız?

vallaaaa artık çocukça işleri aştığımızı düşünüyorum ve o yüzden çocukça bir durumla karşılaşmak sinirlerimi bozar. tabi özel hayatımı paylaşmam ve karşımdakinin ifşa etmesi. aptal yerine konmak da sinirlerimi bozar. konuşmam.

11-) Sıcak havalar mı sizi daha mutlu eder yoksa yağmurlu havalar mı?

valla soğuk seven bi insan değilim :) sıcakları da pek sevmem :) neyi seversin olum sen dersen onu da yukarda söyledim zaten :) evde olayım hava farketmez :D

12-)Takıntılı olduğunuz şeyler var mı?Varsa neler?

valla takıntılı olduğum şeyler pek azdır. yemeği içmeyi hiç ayırt etmem mesela :) sevmediğim şey çok nadirdir. takıntı konumuna getirdiğim bişey ise varsa 1-2dir onu da hatırlamıyom zaten :D

11 gerçek(!) :P

1. ev kuşuyum ama gezmeyi de severim.
2. kendi içimde tezatım ama dengeli olarak tabi ;)
3. hayalperestim. çokca hayal kurarım :) pembe dizi oynatırım kafamın içinde hep :D
4. kafamı yastığa koyduğum an günü düşünürüm. yanlış mı yaptım ya da o ne demek istedi gibi şeyler düşünürüm.
5. hayır deme özürlüyüm. bu yüzden orta yolda buluşma adına her daim arada kalır işleri karıştırır ortalığın içine kendimin de ağzına sıçarım. saygılar :)
6. her daim zayıflamayı merak ederim. acaba nası yapıyollar diye :D hiç zayıf olmadım ben ağbiğ :D
7. güzel sanatlar resim bölümü geçmişim var. pek de önemli bi durum değil. bi aralar geleceği orda gördüm resim yapmayı da çok severdim. yetenek de olunca gittim ama sonra geri döndüm. 
8. bölümümü tercih ettiğimde hiç bir fikrim yoktu nası bişey olduğu hakkında. sonra okuyunca benim yapabileceğim tek meslekmiş dedim :)
9. küçükken annem her sabah işe gitmeden beni arnavut bakıcıma bırakırdı. bakıcım da her gün bana arnavut böreği yapardı. işte o zamandan beri anneminde tabiriyle hamur işiyle haşır neşirim :) hamurumda var  yani :D
10. küçükken kızlara eziyet ederdim :)hayal meyal hatırladığım bir anım var ama korkutmayayım diye anlatmıyorum :D
11. 3. sınıfa kadar üşengeçliğimden yatağa işedim :D uyurken sıcaklığın artması olayı daha da bi hoş hale getirmişti bunu tabi :D bu güzel sıcak duygunun acısı sonra çıkmıştı ve hasta olup hergün kıçıma iğne yiyerek son buldu :D 


yavrular acı gerçekleri de ortaya döktükten sonra beni yanlış tanımayın döverim :D isteyen bu mimi alabilir itinayla doldurabilir :D ok kib by sçs çüz kıps :D

8 Şubat 2013 Cuma

Rihanna, İstanbul ve Ben :)




oyh oyh blogırlar blogdaşlar :) malumunuz biliyosunuz Rihanna diye meş-uur ki meş-uur bi hatun var :) işte o da 30 mayısta istanbula geliy lilililililiiiy :D bnde anam babam ablam eniştem sevgilim seferber ediyorum herkesi bilet için :D tabi bi caaanım anacığımdan başka halimi anlayan yok :/ öküz sevgilim bilem pek yanaşmıyo :D ablam desen gaza geldi ama eniştenin bok yemeleri sonucu herşey havada kaldı. anacuğuma dedim gün altınlarını falan ver bana sen ben sana gani gani mayış alınca öderim dedim :) kıyamam ya valla he olur hemen dedi.




ana cansın canısın canansın oyh yirim seni :) asıl mevzu da şu ki rihanna konserine tek başına gitmek kötü ya :/ gidiş ve dönüüş olarak acaba nası yapsam onu da bilmiyom. hiç bi bok bilmiyom anlıcağınız konsere bilet alıcam ama nası gitcem nerden dönücem nerde kalıcam daha hiç birini ayarlamadım.  giden biri varsa aslında birlikte gitsek fena da olmaz hani. istanbul bilen birisiyle falan rahat olurdu :)





neyse sonuç itibariyle çok uzatmadan bi bilet alıcam kendime ve o konsere gidicem. ana baba vs yardımı ya da kendim kıçımı sıkarak ama bi şekilde elde edicem kimse hiç kusura bakmasın!!!! giden varsa başka haber etsin kıps ;)

7 Şubat 2013 Perşembe

hastane çıkartması

blogırlar blogdaşlar yavrularım kuzucuklarım gelin size gece gece bi masal anlatayım da dinleyin.

bundaaaaaan 3 gün önce günlerden pazartesi. haftasonu ablamın ısrar kıyamet beni yanına çağırmasıyla atladım geldim ablamın evine. annem tatil kısıtlı olduğu için ve 2. dönem için memlekete gelemeyeceğimi söylediğim için şu tatil anlarımda hiç dibimden ayrılmadı beni de bi yere salmadı desem yeridir. neyse zorla ablamın yanına geldim. hastane işi için gelmiştim zaten. cumadan bi atak yapmaya çalıştım ama yetişemedim. neyse pazartesi yapalım dedik. kaç zamandır aklımda olan ve geçen seferki denememde baştan başarısız olduğum zamanki gibi bu sefer de endokrine gidicektim gene. sabah erkenden kalkıldı. aç susuz hastaneye gidildi ve doktorun gelmesi beklendi. doktorun gelme saatine 10 dakika kala ablamla çıkalım odasının önüne dedik. bi çıktık adam 7. hastayı almış bile. yuh dedim ki benim sıram 5ti. neyse koştur koştur gittik. içeri girdik doktora derdimi anlattım. muayene falan etti. sonra bi ultrasonla bi bakalım dedi. tamam dedim. her daim filmlerde görülen ultrason aletini aha doktor bende kullancak kafasındayım. neyin heyecanıysa artık :D neyse aldı aleti eline boğazıma doğru oynata oynata baktı. hmmmmm dedi. aha dedim geliyo bi haltlar ama acaba ne olabülüü panda ki dedim. doktor nodüllerin var dedi. af buyur? o ne be? nodıl yemicem ben açım ama falan moduna geldim ki tiroit demesiyle hönk oldum. ne diyon doktooor dedim. adam bana baktı. tiroit bezlerinde nodüller var yani parça parça kesecikler var dedi. anlattı ama burdan anladığım "haaaaaaaaaa orda bişi var evet var" oldu :D neyse tamam dedik. yok zırt pırt tahlili bilmemne ultrasonu diyabet şeysi falan bi ton tahlil istedi. aha dedim gene boşu boşuna emek emek ürettiğim en tazesinden kan gitti :D neyse ablam ordan atladı. biz bu tahlilleri devlet hastanesinde yaptırabilir miyiz dedi. (özel hastane olduğu için orası söylemeyi unuttum) doktorda tabi dedi. yaptırın getirin dedi ben bakayım dedi. iyi dedik. koştur koştur aç aç su bile içmeden devlet hastanesine. allahtan ablam orda çalışıyo da şak şak işlemleri halletti yoksa en az 20 kişilik bi kuyruk vardı her bankoda :D

kan tahlili yaptırmaya aşağıya indik. devlet hastanesi ya illa bi bokluk çıkıcak dedim ve çıktı. millet bildiğin kan verme koltuğundan biri kalksa da ben otursam misali yer kapmaca oynuyo :D lan zaten topu topu 10 kişi bile yok ama bunlar bi sidik kavgası tutturmuş gidiyo. tabi orda da ablamın forsundan faydalanıp gralıça elizabet gibi geçtim oturdum yerime şak diye :D neyse kan alıcak elemanı bekliyoz ben de bu arada karşımdaki kan alan çocuğu kesiyorum acım ya yiyorum resmen bi lokmada o düpdüzgün fiziği :D neyse bi adam geldi bildiğin uyuyo herif. ablamın arkadaşı çıktı ama uyuyo yani orda adam ayaküstü. ablamda ne oldu falan dedi. adam nöbete kalmışmış alan onun sersemliği varmış. aha bu dedim benim kola iğneyi sokar musluk misali açık bırakır oluk oluk kanı akıtır. zaten ablam dipnotu geçti hemen kan alan arkadaşına. bu cüsseye bakma sen pandadır ama bayılıverir diye :D evet öyle bi anım var onu da bi ara anlatırım :D neyse adam çıkardı aparatları bi iğneyi sokarken canım çok az yandı hissettim ama sonrasında tık yok. baktım adam iğneyi çıkarmış pamukla baskı bile yapıyo. bide bana bakıyo amk pamuğunu da ben mi tutcam diye :D lan dedim ben hissetmedim vay anasını o el öpülür dedim. çıktım ordan. özellikle de soldan aldırdım. ne olur olmaz solu parçalarsa sağlağım rahat olur dye :D



 sonra ultasona gittik ablamla. orda da 2 tane teyzeye beni emanet etti hastası varmış çıktı gitti. bende bekledim. neyse adım geldi girdim içeri bi de baktım odada müzik çalıyo :D aha dedim neyki bu laaan derken şak rihannanın sesini duydum allahuekber wuhuuuuuu dedim :D adam bildiğin 15 dakika boyunca beni ultrasonladı. boğazımın sağ tarafını bastıra bastıra içine kaçırdı göçertti resmen. ne ypmaya çalışıyosa artık. neyse ben de bu arada rihanna jessie j falan kopuyorum yattığım yerden :D sonrasında toparlanabilirsin dedi. jeli sildim boynumdan. kalktım. o jel de ne meret bişeymiş ya valla sil sil bitmiyo bide bi garip. yapışkan gibi ama değil sümüksü bişey bildiğin :D öeeeh! sonuçlarını da hemen verdi adam çıktım gittim. ablamın odasına çıktım ultrasonu bıraktım. tekrar koştur koştur ilk gittiğimiz özel hastaneye. neymiş efendim her boku yapan devlet hastanesi insülin direnci testin yapamıyomuş. atla dolmuşa aç susuz devam ettik artık.

2 tüp kanın üstüne de ne yemek ne su ne sigara tabi sinirler geriliyo bende yavaştan etrafa yansıtmaya başlıyorum tabi. dolmuşa bindim gittim öbür hastaneye. doktorun yanına çıktım doktor bey böle şöle böle şöle dedim indim kan vermeye. orası da ana baba günü. lan arkadaşım kimse senin kanını almamazlık yapmıcak sakin :D özel dedin para verdin anlıyorum ama herkes aynısını yaptı. sanki padişahın sol daşşağısın mübarek. en son kan almadaki kız cingenlik yaparak herkesi dışarı çıkardı :D iyi de oldu tabi :D ben de baktım açlık susuzluk sigarasızlık 2 tüüp kan vermişliğin yan etkileri falan ortaya çıkmaya başladı. gittim bi ufak meyve suyu aldım ne olur ne olmaz kan verdikten sonra abanırım buna toparlar dedim. iyi ki de almışım. kan sırası bana geldi. 1 tüp alıncakmış. neyse gittim oturdum koltuğa. teyzeme de teyze sağ kolumdan al soldan sabah kan aldırdım ben dedim. tamam dedi sen hiç merak etme dedi. iyi dedim pek de güleç yüzlü bişey. iğneyi hazırladı bakmadım ben kafayı çevirdim ama öyle bir acı geldi ki ister istemez direk koluma çevirdim kafamı. teyze maşşalah sondaj makinası kullanıyo öle bi havada. yuh dedim ya. en son tüpü binbir acıyla doldurduktan sonra pamuk alıp bastırıp iğneyi çıkarcak. hayvan karı nası beceriksizse artık iğnenin giriş yerini pamuğu almadan önce bastırmaya bir başladı oy oy oy anlatamam. resmen uludum orda. kadına böğürdüm bide yavaş ya diye. bildiğin iğneyi çıkarmadan bastırdı damarımın içindeyken. yok öyle bi acı ya!! neyse yok tamam falan dedi ama teyze dedim ben bile daha iyi alırdım kanımı dedim yuh yani yıllarını vermişin memelerin birbirine dolanmış ama yuh dedim. yaşına başına deneyimine hörmet bile diyemiyom dedim. bana çıkarken al sana bant vereyim yabıştırırsın(!) koluna pamuğu attıktan sonra dedi. ya de get dedim. çıktım.



sonra baktım bende görüntü bi karlanıyo aha dedim ilk sinyal geldi meyve suyuna aban yoks geliyo 404 not found :D hemen çıkardım meyve suyunu dşıar çıktım oturdum. yüzüm bembeyaz olmuş heralde ki dışarı çıkarken herkes ölcekmişim gibi bakıyodu. neyse nefes almadan meyve suyunu içtim oturdum 5 dakka soluklandım kendime geldim. sonra yakarsın bi keyfi cigarası oooh mis :D

neyse bu olayların sonucuna gelirsek hormonlarımda tiritim yüksek çıktı. bi de insülin direnci çıktı. onlar ne diye sormayın bana. ben de tam bilmiyom özellikle de insülin direncini. neyse tahlil sonuçlarını görünce doktor accık şaşırdı. insülin direnci yüksek çıktığı için. 2 tane hap yazdı. biri sabah aç karna tiroit hapı diğeri de akşam tok karna insülin direnci için. bu arada insülin direnci hapı karaciğeri çalıştıryomuş. doktor bu hap seni zayıflatmaya başlıcak dedi. o an gözlerim doldu doktora sarıldım tişikkilir sipirmin dedim :D bakalım bu akşam insülin direncini aldım ama bi değişiklik yok. ben de ne bekliyosam artık. sanki kilolar paçamdan akıcık :D

öle dostlar 2 kolumda yeni geçti. tiroitli ve insülin dirençli bi insanım artık üstüme gelmeyin ateş basıyo beni hoh :D

p.s. hasta ziyaretine beklenir. hasta ziyaretine gelenden de hediye beklenir ;)

4 Şubat 2013 Pazartesi

bokumdaki boncuk örnekleri vol. E=mc² (memleket)

valla tüm gün bunu dinledim çevir çevir :D

Selam blogırlar blogdaşlar :) nassınız iyimisiniz? beni sorcak olursanız iyiyim ;) accık planlarım şaşıyo o kadar :) 3 gün sonraki iş bu güneymiş, dünkü iş aslında haftayaymış ve hiçbiri yokmuş :D öle telefon elimde yok onu ara yok bunu ara falan uğraş dur modundayım. e hazır tatile gelmişken memlekete çakılıp kalan, arada uğrayan, çoluğa çocuğa karışan, okulu bitiremeyen ve benim gibi mezun olmaya hazır ve nazır bekleyen arkadaşcağızlarımlan buluşuyorum. zaten 5te uyuyan bünye 1-2de zor kalkınca 3te buluş ve 1-2 saat sonra kalk modu oluyo. e malum ufak yerde hava kararınca evde olma durumları olmazsa olmaz ;) böle de ne buluşmalardan zevk alıyorum ne de konuşmalardan:
- ee nabıyon beaaa??
+iyi bea sen nabıyon beaaa?
-aynı beaa sen napan şimdi?
+evdeyim yav aynı hesap tatil sen naptın bakam?
-eyi yaa en son sen ... ile çıkıyodun ne oldu o iş?
+yuh yıl oldu tur bindirdim 3 tane eskittim.
-helal olsun yakışır gidenlere boşver üzülme yenisinin de burnundan getir üzmesin bzzzzt! error!
+işte öle sen anlat benimkiler boşver bla bla bla
diye giden buluşmalar içersindeyim. şunu farkettim ki insanlar artık konuşcak bişey bulamıyo ya da özel hayatını çok fazla anlatmak istemiyolar çözemedim. sonuçta 1 sene boyunca bayramda msj atmaca falan ya da tatilde denk gelirse görüşmece olduğun caaaaağnın kankaların panpaların şimdi beaa yaaav'dan başka bişey demiyo. neyse bana da bahane diyerek pollyanna kısmına dikkat çekiyorum. dışarı çıkıp sigarayı rahat rahat içmenin zevki paha biçilemez ;)
...
şunu farkettim ki tüm gün dota 2 oynayıp kendimden geçiyorum anasını satayım. lan kitap getirdin tam tipik bi hollywood havasında tatil yapıcaktın falan. pencere önüne koltuk çekilicekti falan kahve eşliğinde 3 aydır süründürdüğün ve yeniden başlayıp ilerlediğin kitabı bitiricektin noooldu? göt oldu kaldı gene :( şurda kafanı dinleyip uzaktan sevgili tribi yemeden kafa dinleyebileceğin tek zamanlar bunlar oolum diyorum içimden ama tık yok. o kitap da kaldı öyle. bide arada içimden bi ses çıkıp diyo ki olum akademik araştırma yapcaktın falan.  dur olum dota oynuyom eziyollar zaten item bitircem ulti atcam zart zurt derken hoooop döndün mü başa? afferim abdüüüül diyorum başka da bişey demiyorum. ot geldin saman gitcen diyerek bu paragrafıda bitiriyorum. blogunu kapatacağını söyleyen ev oğlanına sesleniyorum!!!! değiştim diyosun değişmiyosun aslında ;)
...
kaç zamandır dikkatimi çeken durumlar var bi de. kazucan yok lan!? noliy dedim gece gece kazular dürttü beni mi dedim ama ne zamandır yazısını grmüyorum. ya da ben bloga girmiyorum bilmiyorum pek. neyse bi haberi olan varsa söylesin gece gece uyuyamıcam yoksa. meraklıyım merak ederim ben. blog yazanlar arasında bi ara çakma pekkan vardı pek severdim yazılarını. kendisi de mailleştiğim bi insandı fakat twitter çıkalı ortalarda yok beyimiz. yazmıyo bloga niyeyse? geçenlerde bi yazı yazmış o kadar :) neyse olduğu yerde mutlu olsun da neyse ;) hep dile getirdiğim başka biri de van görl. kızın kulaklarını çekiyom yok anam dinlemiyo. izmirdeki arkideş de zaten askerdeydi o da yeni geldi. ondan da bi atraksiyon bekliyorum ama bakalım ;)
...
uzun zamandır arkadaş olduğum ve öss döneminde haftaiçi dershane grubunda da dibimden ayrılmayan şahsiyet, caaaaağnım (!) arkadaşım, sürekli telefonla tacizde bulunup işin olsa da 2-3 saat telefonda tutup güncel olayları tartışmayı amaç edinmiş, ilişki konusunda ise işe ilk olarak 50 yaşındaki hocasından başlamaya çalışmış ama becerememiş çoooook konuşkan kızcağız, uzun zaman sonra facebukunu yeni açmış ve beni eklemiş.  geçen aylarda başıma gelen bu hadise sonrası kabul etme gafletinde bulundum bende. dakka 1 onayla dedim ve tınılığ diye bi sesle sohbet başlattı. höh dedim ya. neyse 1-2 muhabbet falan derken yok ben senin için illa şarkı paylaşcam falan. tamam dedim paylaş. bekle allah bekle şarkı gelcek. eee dedim ne oldu şarkı. yutubu açamadım falan dedi. tamam dedim sen 3 güne paylaş ben beğenirim falan dedim ufak dalgalarla. sen atarlan bi triplen anaaaaağm gaç gaç gaç laf söyledi bi ton. eeeh dedim he he tamam dedim. neyse bi duruldu şarkı paylaşıldı falan. söz benim hayırsızlığıma geldi aramayışıma laf etti. tamam ok eyvallah aramadım ama anamdan fazla senle görüşünce bi çüş  oluyo insan dedim içimden. daha gün geçmeden 3 saatlik bi konuşma yaparsan ne arayasın ne de bişey anlatasın gelir. zate aradan 20 saat geçmesiyle ne olmş olabilir? ya da senin hayatında ne olmuş olabilir falan derken için için küfürü yardırdım içimden. sonra baktım bu şarkıya beni taglemeler falan tamaaaaaam dedim senin suyun ısındı panda sen yat zıbar çık faceten. çıktım falan. finaller dönemi geldi bakmıyorum facebuka tabi. neyse sonra bi ara bakayım dedim anam bi msj atmış bu gene. küstüm ben sana diye. tek cümle tek msj. hayırdır flan dedim. yok işte ne bileyim hiç haber alamamış facete görememiş ben küsmüşüm ona heralde diye o da bana küsmüş. allahın cezası iyi bok yedin diyorum içimden de. he he yooook he tamam falan dedikten sonra küsmüyüz dedi. bende ben değilim dedim. o da ben de değilim ki smayliiii falan durumlarında. tamam dedim panda ahanda sana yazabilecek ve bunu ölümüne yapıp bokunu çıkarabilecek tek kızla karşı karşıyasın gaç dedim. zaten sevgili öküzüm sevgilim de kim bu ne bu falan modlarında. yolarım ben bunun saçlarını falan dedi. haaaah tamaaaaam bi sen eksiktin dedim susturdum onu. o günden sonra facete onlayn olarak bulunmadım :D şimdi de tatil diye buluşma durumları pörtlemişkene benle de buluşmak isteyen hiç görüşemedik yüzyüze görüşelim diyen bu arkadaşı azminden dolayı alkışlamak istiyorum. lütfen sizde bi alkışlayın!
...
yav faceten konu açılmışken mezun olmama yakın ne kadar çok nişan, evlilik, söz, gerdek istekleri gelmeye başladı bir bilseniz. yok okul bitti söz zamanı yok eşim askere gitti. atandım ama çocukta yolda napcaz? gerdek gecesine gelerek bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmayınlar falan. te allahım içimden hepinize karşı toplucana bi HOH demek geçiyo ama sonra bi hayrı dokunur falan diyip susuyorum. lan herkes evlenmeye başlayınca çevremde, şunu da farkettim ki evlenmeyen erkekler ya işi seks pompa olan erkekler, yani 30 35inde evlenicek olanlar, ya da  eşcinseller :) eşcinselleri de çat diye anlayamıyorum ama elbet gün olucak onlar da yalnız kalıcaklar ve kim kimmiş görücez. işte bu durumdan  muzdaribim arkadaş. sen evleniyon ama evlenmeden önce ne güzeldin. beni toplum baskısından ve farkedilmekten kurtarıyodun. şimdi yüzük takıyon benim ailem beni dürtelemeye başlıyo, nişan yapıyon annem bunun kızı iyi hıyar(!) yermiş modlarına giriyo, evleniyon aaaa bak benim oğlum da mezun oldu iş bulcak karı bulcak çocuk yapcak diyo, sen çocuk yapınca da beni allah bilir naparlar işte orayı düşünemiyorum. bildiğin evlilik rüzgarı ortadaki tüm evlenecekleri toplayıp üfürüp götürüyo sen ıssız çöllerdeki dikeni kabarmış(!) ve kabardığı yerden suyu akmış kaktüs gibi kalıyosun. bakalım nereye kadar böyle gitcek bu iş bilemedim. ben bir an önce burdan kaçmalıyım ve izimi kaybettirmeliyim. uzun zaman sonra anne ben evlendim hollandadayım diye ararım nolcak. türkiyeye gelemiyok anne bak eşiminde selamı var türkçe bilmiyo derim sadece. yer mi? orası tartışılır ama tuzlarsam iyi gider bence yenir ;)