6 Mayıs 2013 Pazartesi

Kargaşa (part 2)

... kapıyı kitlediğini duyduktan sonra hem aklımda hem de vücudumda isyan çığlıkları atmaya başladı. anladım ki her zaman olan yani korktuklarım başıma geldi gene. gitmiyosun hadi bakalım derken ki ciddiyetini anlmıştım ama hayır olamaz diyip öyle de bakakalmıştım. eşyalarımı yerden alıp devam etmek istedim. beni hafifçe itti duvara. sonra napıyosun sen dedim. artık hem içimi korku kaplamıştı hem de kızmaya başlamıştım. şuan düşünüyorum da aslında ona kızdığımı düşünsem de kendime de kızmıştım o an. neden çıkıp gitmedin diye. tekrar kapıya doğru yöneldim ama bu sefer hem korku hem de kızgınlıkla. beni bi daha itti. bu sefer daha sert ittirdi. hafif dengem kaydı. toparlandım ve bağırmaya başladım. ne yaptığını sanıyosun sen çekil kapının önünden gidicem ben!!?

bu sefer ben de biraz sert hamle yaptım kapıya doğru. önce beni itmeye çalıştı. sonra da ardı ardına sürekli göğsüme vura vura itmeye başladı. canım yanıyodu fakat direnmek istedim. direnemedim ve sırtımı duvar köşesine çarpıp yere düştüm.kafamı can acısından kaldırıp hemen bakamadım ama soluğunu duymamak elde değildi. öyle güçlü ve sinirli soluyodu ki nefesini tepemde hissediyodum. kafamı kaldırdım. hem sırtım hem de göğüs kafesim acımıştı. normalde fiziksel dayanıklılığıma güvenirim ama bu seferki böyle olmamıştı. kafamı kaldırınca göz göze geldik ve hayatımda ilk defa bu kadar korkunç bir yüz gördüm. suratı sinirden kasılmıştı. gözleri ise sinirden yuvalarından fırlıcaktı. alnı kırış kırış olmuştu kendini sıkmaktan. işte o an burada canımı ne kadar yakmak isteyebileceğini gördüm. kafasından neler geçtiğini anlamasam da canı yandığı için benim de canımı 10 kat fazla yakıcaktı bundan emindim. 

kalktım oturduğum yerden. daha fazla bişey yapmasın diye uzaklaştım ondan hemen. koltuğun koluna oturdum. o da biraz sakinledi ve kapının önüne oturdu. bi süre öyle sessiz oturduk. ben de her an için hazırlıklı olmalıyım diye kendi kendime konuşmaya başladım. sinirlerim çok bozuldu. mutfak dibindeydi ve bir bıçak alıp gelebilirdi her an. öyle bişey olursa kendimi nereye kitlesem ya da terasa kaçıp yardım mı istesem diye düşündüm. hangisinin daha mantıklı olabileceğini düşünürken birden konuşmaya başladı. 

aramızdakini kaybetmek istemiyorum dedi. ben de direk sert çıkmak işe yaramaz diye düşünüp bişey demedim. içimden aramızdakini zaten bitirdim ve şuan sen de üstüne tüy diktin demek geçiyodu ama sustum. bir sürü şeyler anlatmaya başladı. gelecekten bahsetti. olabilecek gelecekten. tabi tüm bunlar bu hale gelmeseydi evet belki öyle olabilirdi. sen çalışıcaktın ben çalışıcaktım yeticekti bize paramız. istanbula gidicektik. 60 yaşında bile beraber olucaktık dedi. sonra neden demeye başladı. bu sefer susamazdım. bendeki herşey bitti anlasana dedim. ne bitti dedi. aşk sevgi aramızdaki duygu yok artık bende dedim. bişeyleri toparlayabiliriz. istiyosan git evinde kal burda kalmak zorunda değilsin dedi. senin evde kalırız orda yaşarız sen nası istiyosan öyle olsun dedi. ben de bunlar için çok geç dedim. kafamda düşünüp durduğum bişeydi bu son haftalarda dedim. ne sana yalan söylemek ne de kendime yalan söylemek istemiyorum artık dedim. ben seni kafamda aldattım zaten dedim. kafasını kaldırıp ozaman neden aşkım diye msj attın neden salı günü benle seviştin dedi. birden tekrar gözlerindeki o pis ifade geldi. kalktı ayağa ve bağırmaya başladı. madem bi başkası varken benimle nasıl sevişiyosun be dedi. adam olsaydın da sevişmeseydin diye bağırmaya başladı.

ben hiç bişey demedim. bok çıkarsın burdan dedi. artık burdasın hiç bi yere gitmiyosun dedi. nah çıkarsın bu evden dedi. ya benim ölüm çıkıcak ya senin dedi. kaldım öylece. sonra başkası mı var dedi biraz daha sakinleşerek. ben de başkası olması mı gerek dedim. evet dedi. ben de yok kimse dedim. kimse yoktu zaten benim için. kim o dedi. ben de ne farkeder ki illa birisi yok dedim. sinirlendim. izmirden istanbuldan ya da burdan olsa da adı da olsa da bişey değiştirmez dedim. hiç kimse yok ama sen beni anlamıyosun benim için bitti dedim. ağlamaya başladı. keşke beni aldatsaydın da bu duruma gelmeseydik dedi. ne?? ne diyosun sen dedim. gay ilişkiler gizli saklı olur dedi. gider istediğinle yatardın benim hiç haberim olmazdı ama şu huzurumuz da kaçmazdı dedi ağlayarak. panda nolur gitme nolur dedi. bak istiyosan açık ilişki de yaşarız dedi. sen kimle takılmak yatmak istiyosan takıl yat dedi. ben burdayım hep dedi. içimden iyice saçmalamaya başladı dedim.

öyle oturdu orda. sonra ağlama hali geçti yavaştan. tekrar sinirlendi. gitmiyosun amına koyayım çıkarmıyorum seni evden varmı lan diye bağırdı. kalktı yerinden. ürktüm ben de geri çekildim. çıkar eşyalarını amına koduğumun dedi bağıra bağıra. çıkarmıcam dedim. sırtımdaki çantaya hamle yaptı. geri çekildim. bu sefer saldırmaya ve beni gene itmeye başladı. bu sefer daha fazla güç kullanıyodu. çantamın sapına ulaştı ve asılmaya başladı. ben de onu ittim napıyosun dedim. sus amına koyayım dedi ve gene itmeye başladı. ben de itmek istedim onu. canım çok yanmaya başlamıştı. napıyosun diye bağırıp ittim. o da kollarımı tuttu.beni yere eğmeye çalıştı. ben direnince de saçımdan tuttu ve asılarak koltuğa fırlattı. koltuğa düşerken çantamı sırtımdan çekip çıkardı. saçımı hala tutup asılıyodu bi taraftan. bırakmadan önce saçımı kafamı ittirdi duvara doğru. kafam çarpmadı duvara ama sersemledim ve çok korktum. titremeye başladım. bu arada o da sırt çantamı yatak odasına koydu geldi.

bi taraftan titreyip bi taraftan ağlamaya başladım. eğer ki hayatım burda bitecekse ve ölüceksem acaba annem babamın ne zaman haberi olacaktı diye düşündüm. eğer bu olay ortaya çıkarlarsa gay olduğuma mı üzülecekler benim öldüğümemi diye düşündüm. o kadar kötü oldum ki ne ağlamamı ne de titrememi durdurabiliyodum. içeri gelince tekrar yalvarmaya başladı. ben ise korkudan ne yaptığımı hatırlamıyodum. olduğum yere çöktüm. kafam acıyodu göğsüm acıyodu. onların acısı koymuyodu o an bana. ben orada öleceğimi düşünerek daha da kötü oldum. yalvarmaya devam ediyodu bi taraftan. benim iyice kötü olduğumu farketti heralde nolur ağlama dedi. bak ben kötü bi insan değilim sadece seni istiyorum sadece seni seviyorum dedi. daha da ağlamaya başladım. sözler canımı daha çok acıtmıştı. nolur sakinleş kendie gel konuşalım nolur beni bırakma demeye başladı. benim sakinleşecek bi halim yoktu tabi. hatırladıkça hala mideme kıramplar giriyo tekrar. 

sonra bi su iç nolur panda nolur dedi. gitti mutfaktansu aldı geldi. ben olduğum yere çökmüş titreyip bi taraftan da ağlıyodum. suyla yanıma geldi ama o kadar korkmuştum ki kaçtım ondan. gelme dedim. benim öyle yaptığımı görünce daha da kötü oldu lütfen demeye başladı. kaçtım. duvara kadar kaçmışım başka kaçıcak yerim yoktu. lütfen seni sakinleştirmeme izin ver dedi. sarılabilir miyim dedi. kolarını açıp üzerime gelince korkum bi daha arttı. hayır diyebildim ağlayarak. sarılmaya çalıştı ama ben titreyip ağlamaktan başka bişey yapamadım. sarıldı ama git diye bağırabildim sadece. 

sonra tamam sakin ol lütfen ağlama bi su iç dedi. suyu uzattı ama bardağı tutamadım. ellerim arasında bardak titreyip durdu. suyun yarısı yere döküldü. bardağı tutup ağzıma götürdü. su ağzıma girdi ama içemedim yutamadım. ağzımdan geri yere döküldü. beni elimden tutup salonun ortasına götürdü. tamam sakin ol. al anahtarı da aç kapıyı git dedi. seni zorla tutamam burda nolur ama ağlama dedi. nolur lütfen ağlamana dayanamam dedi. bardağı elime verdi. su içmeye çalıştım biraz ama ağlarken pek mümkün olmadı. sonra anahtarı cebime koydu tamam git dedi. ben kıpırdayamadım. gel bi elini yüzünü yıkayalım dedi. elimden tuttu banyoya götürdü. suyu açtı. elimi suya uzattım ama yüzüme göüremedim. suyu yüzüme çarptı. enseme falan sürdü elini. kendime geldim biraz ama ne ağlamam kesildi ne de titremem. sonra yatak odasına gidip eşyalarımı getirdi kapının önüne koydu. kapıya doğru yürüdüm. anahtarla kilitleri açtım. kapıyı açmadan önce son kez sarılabilirmiyim dedi. üzerime gelmeye başlayınca tekrar korktum. bağırmaya başladım. hayır hayır diye. sarıldı ama bu sefer. ben sarılamadım. hala titremeye devam ettim. 

uzaklaştı benden. kapıyı açtım. eşyalarımı almaya çalıştım ama alamadım. dermanım kalmamıştı. sonra bi gayret aldım eşyalarımı. açtım kapıyı. arkamdan baktı ve ağlamaya başladı. ben kapıdan çıktım. sürüne sürüne kapıya geldi. kapının önünde yerde dört ayak üzerinde gitme dedi. bişey demedim ve ağır ağır çıktım ordan merdivenlerden inmeye başladım. arkama bakmadım bi daha. dışarı çıktım. hala titriyodum. sonra terasa çıkmış arkamdan bağırdı panda diye. ben de baktım son kez. nolur der gibi baktı. arkamı döndüm yürümeye başladım. sırt çantam çok ağırdı. 2 tane torba vardı elimde ama sanki 50 kiloydu ikisi de. sigara içmek istedim önce çıkaramadım. sonra alıp bi tane yakmak istedim. çakmağı yakamadım önce. sonra yaktım. bi nefes çektim. telefonumun titrediğini farkettim o an. vangörlüm msj at demişti çıkınca. baktım bissürü arama ve msj vardı. vangörlüme msj attım şimdi çıktım diye.  oda eve gidince beni ara dedi. tamam yazamadım. kankam msj atmıştı ama cvp yazacak halim yoktu. eve yürüdüm. eve girince tüm elimdekiler yere bıraktım. yatağa girdim. tabi aramalar hiç susmadı. cevap verdim vermedim falan. msj attı. yok dedim yok bitti. 

sonrasında tam aramalar duruldu derken vangörlümü aramam lazım dedim. kız perişan oldu orda meraktan dedim. aradım evdeyim iyiym dedim. konuştuk olanları anlattım. o da sakın evde yalnız kalma dedi. ev arkadaşlarım vardı zaten. yatağa girdim titriyodum hala. sonra baya çok aradı. en sonunda açtım. ağladı zırladı bi ton şey söyledi. hayır dedim. annem arıyo açamıyorum dedi. ben de aç kadın meraklanmıştır dedim. açamam arayamam bu halde dedi. ben arıyorum ozaman dedim. annesini aradım. kadın merakından ölmüş tabi. neyse en uygun dille anlattım. arkadaşlığımız bitti dedim. arkadaş olmak istemiyom onla artık dedim. bi ton soru sordu bana tabi. açıkladım az çok sonra kapattım. onu aradım anneni ara dedim arayamam dedi. ara dedim kadın meraktan ölmüş dedim. sonra işi gelmezsen intihar ederime getirdi. saçmalama dedim. çat diye yüzüme kapattı. 

bi ton daha konuşma oldu ama yazamayacağım artık onları. en son annesini aramış konuşmuşlar falan. sonra da beni aradı özür diledi. bi daha msj atmıcam dedi ama tabi paso msj attı. açmadım da cvp vermedim de. fakat ertesi gün...

(part 2)

4 yorum:

Unknown dedi ki...

neyse ki kurtulmuşsun kuzum.. neyse ki.. insanlar evrimlerini tamamlamadıkları zaman kendilerini nasıl belli ediyorlar öyle.. bu ne ilkelliktir.. bu insanlık mıdır?

hadi canım sen de..

Ogaybende dedi ki...

olayın fiziksel şiddete dönüşmesi ne kadar seversen sev mantıklı gelmiyor :/

Felicita dedi ki...

Geçmiş olsun diyeyim, fiziksel ve ruhsal olarak. :/

Ankara'nın havasında da var bir şeyler.

ps. yazılar daha rahat okunuyor, teşekkürler. ;)

Sevgiler.

Hayatın dedi ki...

Pandamı üzmesinler yaaa :'(
Geçmiş olsuuuuun :(